Ryan Neithan Athena'nın Çocuğu
Mesaj Sayısı : 446 Kayıt tarihi : 01/07/10 Yaş : 30 Nerden : Senin olamayacağın yerlerden
| Konu: Neithan Ptsi Tem. 05, 2010 5:36 am | |
| Karakter Adı: Ryan Neithan Yaşı: 17 Binası: Athena Kişisel Özellikleri: Soğukkanlıdır. İnsanlarla hemen kaynaşamaz. Kendini beğenmişlerden nefret eder. Bilgiyi her şeyden üstün tutar ama ondan sonra eğlence gelir. Sıkıntıya gelemez. İstediği Özel Yetenek: Geleceği Görebilme. En fazla 1 saat ilerisi. Bu da çok fazla konsantre olunca. Ve yeteri kadar güçlü olduğunda. Neden Bu Yeteneği İstiyorsunuz?: Athena' nın oğlu olarak bir şeyleri bilmem gerektiğini düşünüyorum. Savaşlarda büyük bir fayda saylayabilir. Yeteneği Kullanarak Yapılmış Bir Örnek Rp: - Spoiler:
“ Ryan! Öne çık! ” Önümdeki insanların arasından başımı uzatıp taş yapının üzerindeki adama baktım. Arkasına aldığı güneş ışığı gözlerimi kısmama neden oluyordu. “ Evet, ” dedim başımı dik tutmaya çalışırken. Ama çok da başarılı olamıyordum. Güneş inatla gözlerimi taciz ediyordu. Gözlerimi yumdum. Derin bir nefes alıp kanımda dolaşan ölümsüzün kanına fısıldadım. ‘Anne, bana yardımın lazım, ’ kapalı gözlerimin önünde şeffaf bir perdenin kalktığını hissettiğim an gözlerimi açtım bizim dünyamızın birkaç saniye ilerisinden ilerleyen dünyaya. Adamın kollarını yana açıp bir şeyler fısıldadığını gördüm. Daha sonra kaya parçasından aşağı indi. Hızla yanımda geçti ve bir kızın elini tuttu. Kızın kim olduğuna bakmadan anneme teşekkür edip geriye döndüm. Gücümü şu an için harcamamam gerekiyordu. İleride ne zaman ihtiyacım olacağını bilmiyordum. Başımı kaldırıp kır saçlı adama baktım. Kollarını yana açışını sırıtarak izledim. Ama ne diyeceğini bilmediğim için onu iyice de dinlemem gerekiyordu. “ Bu zeki çocukla bir düello yapmak isteyen var mı? ” Sağ elimle saçlarımı karıştırdım geriye doğru bakmamak için kendimi zor tutarak. Adam kaya parçasından aşağı inip hızla arkamda, önceden gördüğüm yere yürüdü. Başımı çevirip elini tuttuğu kıza baktım. Ufak bir yapısı vardı. Gözlerinin önüne düşen sarı saçlarının arasından bir bana bir de elini tutan adama bakıyordu. Kabul edercesine kafasını eğdi ve belinin sol tarafında bulunan kından kısaca bir antrenman kılıcı çekti. Ben de içinden bulunduğumuz kalabalığın ortasına doğru geri çekilerek zorunlu düellomu başlatan ilk hareketi yaptım. Kınından hızla çıkan tahta, antrenman kılıcıma göz gezdirdim. Parçalanmak üzere gibi görünüyordu. Sanki ilk hamlede kabzası elimde kalacakmış gibi… Zaten antrenman kılıcımı aldığım ilk gün de böyle görünüyordu kılıç. Üzerinden geçen onca yıldan beri de aynı kalmıştı. Üzerindeki ezilmiş yerleri onca yılın izini yansıtıyordu.
‘ Teşekkürler, ’ diye bir fısıltı dağıttım içimde ve başımı hafifçe kaldırıp ilerideki kıza baktım. Tek eliyle tuttuğu antrenman kılıcını elinde tam bir tur döndürdü ve üzerime atıldı. Sol tarafımdan koşar adımlarla gelirken sağ elindeki kılıcı kuvvetle bana savurdu. Kılıcın havayı yararken çıkardığı sesin iyice yaklaşmasını bekledim ve sağ çapraza doğru kısa bir adım attım. Kız önümden hızla geçerken suratındaki o şaşkın ifade gülümsememe neden oluyordu. Düşecekmiş gibi olduysa da hemen kendini topladı. Şöyle bir silkelendi ve daha sinirlenmiş bir halde, ki kısacık kılıcı iki eliyle tutmuş gözlerimin içine bakıyordu. Sırıtıp sol elimle üzerime saldırması için kızı davet ettim. Burun delikleri açılmış, kaşları da çatılmıştı. Bu hali beni daha da mutlu ediyordu adeta. Kılıcımı tam bir tur çevirdikten sonra kızın sinirle üzerime saldırmasını bekledim. Saldıracaktı. Saldırması için pek bir şey yapmama gerek yoktu, aslında. Hamleleri açık ve netti. Aslında değildi ama kızın ne yapacağını bilmek, beni her zamanki gibi kazanan ilan ediyordu. Bunları düşünürken bile kız daha fazla sinir yüklenmişti. Yukarıdan, sol omzuma doğru inen kılıcı elimin tersiyle geldiği yöne savurdum. Kolu arkaya doğru giderken vücudu da dönüyordu aynı yönde. Omzuna ufak bir darbe indirdim. Sonra görüşümdeki en önemli şey gerçekleşiyordu; kız kendinden beklenmeyecek bir şekilde elindeki kılıcı sıkıca kavramış, sol ayağını sertçe yere basmıştı. Döndürdüğüm taraftan geri döndü, hızla elindeki kılıcı aynı noktaya, sol omzuma indirmeye yeltendi. Kılıcı tutan bileğini altından kavrayıp kılıcını düşürmesi için biraz daha sıktım. Kılıcı takırtılarla yere düştü. Kılıcımı boynuna dolayıp kulağına “ Hiçbir şansın yoktu, ” diye fısıldadım.
| |
|
Athena Bilgelik Tanrıçası | Admin
Mesaj Sayısı : 307 Kayıt tarihi : 28/06/10
| Konu: Geri: Neithan Salı Tem. 06, 2010 12:01 am | |
| Rp güzel, başvuru da güzel ama yetenek konusunda çok emin değilim. Yani kahinlik gibi bir şey oluyor bu ve biliyorsun, kampın bir kahini var. Apollon'un kehanetlerini söylüyor. İstiyorsan yeteneği hareketleri tahmin edebilme olarak onaylayabilirim, ne dersin? Pm at Umay bana. | |
|